EK VİLLİAN..
Aşkın Kötü, Acımasız ve Mutsuz Birini Bile Nasıl Değiştirebileceğini Gördüğümüz Bu Filmi İzlemiştim.!
Klasik hint filmleri gibi sonunu gösterip başını anlatan dram ve romantizm türünde.
Sidharth Malthora'nın izlediğim ilk filmi ve maalesef ki başroldeki kızla yakışmışlar :/
Yönetmenliğini Mohit Suri'nin üstlendiği filmin başrollerinde Sidharth Malthora (Guru), Shraddha Kapoor (Aisha) ve Riteish Deshmukh (Rakesh) oynamaktadır.
Guru, bir genci annesi ve kardeşinin gözü önünde diri diri yakarak öldürür. Gencin annesi haykırarak "tanrı bu yaptığının bedelini ödeticek" der. Ve kötü adamımızın hikayesi başlar..
Küçüklüğünde anne ve babası gözünün önünde öldürülen Guru'yu patronu büyütür ve onu bir ölüm makinesine dönüştürür. Yaşamdan zevk almayan, tek gayesi patronunun kirli işlerini yapmak olan acımasız ve soğuk bir karakterdedir.
Birgün Aisha ile tanışır. Aisha hayat dolu, güleç, oldukça yardımsever ve yaşamın her anından zevk almaya çalışan bir kızdır. Kötü adamdan bir iyilik yapmasını ister. İstediği iyilik Guru'nun çok tuhafına gider ve kızın her hareketini izlemeye başlar. Aisha'nın hayatı hızlı moda almışçasına deli dolu yaşamasının sebebini merak etmektedir. ve öğrenir de. Aisha hastadır ve çok ömrü kalmadığını da bilmekte.
Zamanla Guru Aisha'ya, o hayat dolu fakat ölmek üzere olan kadına aşık olur.
Aisha da Guru'ya aşık ölmenin acısını düşünmeye başlamıştır bile...
Aisha, kendisine ölmeden önce yapmak istediklerinin listesini hazırlamıştır. Hepsini gerçekleştirmeye çalışıyor, gerçekleştirmeden ölmekten korkuyodur. Guru, aşık olduğu kadının bütün dilerklerini yerine getirmek ve onu iyileştirmek için elinden geleni yapmak ister. Bu sırada da Aisha Guru'nun hayatında bir dönüm noktası olur. Onun içinde hala ürkek fakat hayatı seven bir çocuk olduğuna inanır ve ruhen iyileştirmeye başlar.. Hayatın aslında kısa olduğunu ve nefes aldığın her dakikanın kıymetini bilmen gerektiğini, nefretin çözüm olmadığını ve bir ışıkla dünyanı değiştirebiliceğini aşılar. O ışığın da sevgi olduğunu yaşatarak gösterir kötü adama..
Kısa süre sonra evlenirler. Kötü adam kavramı artık Guru için eskide kalmıştır. Patronunun yanından ayrılır, düzenli bir hayata başlamak ister ve ilk adımını düzgün bir iş bulmakla atar. Tabi bu arada çabaları gerçekleşmiştir. Aisha kanseri yenmiş, hayata sıkı sıkı sarılmanın karşılığını almıştır. Artık yaşayacak, yaşayacaklardır..
Derken kanserin eşiğinden kurtardığı aşkını bir cinayet sonucu kaybeder. Aisha bir seri katilin kurbanı olmuştur. Üstelik Guru'ya söyliyemediği bir şey vardır. Hamiledir. Ne kadar kahredici bir durum olsa gerek. O seni sen ,onu hayata bağla, her şey güzel yolunda giderken seni hayatta tutan bağın kopsun. Üstelik karnında bebeğin..
Kim, neden böyle hayat dolu yardımsever bir kadının canına kıymak istesin ki ? Süreki kendini suçlar, geçmişteki kötülüklerinin bir sonucu olduğunu, canı yanmış o annenin bedduasının tuttuğuna inanır. Bir yandan da elinden hayatını, bebeğini alan bu katilin kim olduğunu öğrenmeye çalışır. Aisha'nın sözleri aklına gelir " Nefret nefreti yok etmez, ancak bir ışık üstesinden gelebilir" Kaybedecek hiçbir şeyiniz kalmadığı halde sevdiğinizin bu sözlerine sadık kalabilir miydiniz?
Katil Aisha'yı neden öldürdü? Guru katili bulabilicek mi ? Eski kötü adam bürünüp intikamını alıcak mı ?
Filmin bu çirkin tarafını anlatmak istemedim.
Her aşk hikayesinde bir tane mutlaka bulunan kötü, bu hikayenin ana kahramanı. Bu hikaye kötülerin hikayesi. İyiliği seçtikten sonra hayatı normale dönenlerin değil, bedel ödeyenlerin.. Guru kendisi gibi kötü bir adamla, Aisha'nın katiliyle karşı karşıyadır...
İyi Seyirler ...
İyi Seyirler ...
Atmosferi tamamlıyan o güzel şarkılardan bi tanesini bırakıyorum buraya :)
Yorumlar
Yorum Gönder